Mesleğinde başarılı bir yazar olan Ingrid, 2 yıl önce Morten adlı bir adamla evlenmişti. Evlendikten sonra mutluluğuna mutluluk katan Ingrid, Bu mutlulukla daha çok teşvik olamaya ve daha çok kitap yazmaya başlar. Kitapları artık daha çok okunmaya başlayan genç kadın, ülkesinde tanınan ve daha gözde bir insan olmaya başlar. Fakat bir sorun vardı Ingrid'in gözleri eskisi kadar iyi görmüyordu. Başlarda basit bir göz nezlesi geçirdiğini düşünen genç kadın zamanla görme yetisini kaybetmeye başlamış ve daha iyi duyar hale gelmişti. Geç de olsa bir doktora danışmayı akıl eden Ingrid, hayatında bundan sonra büyük değişiklikler yaşayacağını hissetmeye başlamıştı. İyi Seyirler.

Japonya ve ABD ortak yapımı olan Uçuş 7500 filminin yönetmenliğini Takashi Shimizu üstlenmiştir. Baş rollerinde Amy Smart ve Jamie Chung gibi iki yıldız oyuncunun yer aldığı Filmde; yeni evlenmiş bir çift, 2 arkadaşı ile birlikte Tokyo' ya bir gezi planlar. Uçak biletleri alınır ve nihayet seyahat etme vakti gelir. Daha önce Tokyo'yu daha önce hiç görmemiş olan dört arkadaş oldukça heyecanlıdır. Uçakla 10 saatlik bir yolculuk yapacak olan gençler, başlarına gelen korkunç olayla neye uğradığını şaşıracak ve doğa üstü varlıklarla savaşmak zorunda kalacaktır. Keyifli seyirler.

2014 ABD yapımı olan Honeymoon filminin konusu; Uzun yıllardır güzel giden ilişkilerinde evlilik kararı alan Bea ve Paul çifti, şık bir düğünle evlenir. Güzel bir balayı tatili için alışa gelmedik bir plan hazırlayan ve değişik bir orman evinde balayılarını geçirecek olan Bea ve Paul, kendilerine hazırlanan korkunç sürprizlerle karşılaşacak ve aslında bu evde yalnız olmadıklarını anlayacaklardır. İyi seyirler.

Japonya ve Endonezya ortak yapımı olan Ölüm Oyunu filmi başarılı iki yönetmen Kimo Stamboel ve Timo Tjahjantotarafından çekilmiştir. Başrollerinde Mei Kurokawa, Oka Antara ve Kazuki Kitamura gibi yıldız oyuncular yer alıyor. Filmin konusu; Endonezyalı bir kameraman ve Japonyalı bir seri katil. İkisininde tek ortak noktaları bir oyun. Sosyal medya üzerinden tanışan ve birbirleriyle rekabet eden iki psikopat aynı zamanda bazı katliamlarda birbirlerine yardımda bulunuyordur. Son oyunları ise dünyayı sarsacak bir bomba olacaktır.

Başarılı yönetmen Phillip Noyce tarafından Lois Lowry'nin romanından beyaz perdeye uyarlanarak çekilen film izleyenler tarafından büyük beğeni kazanıyor. Filmde; Uzay çağında ütopik bir düyada yaşayan insanlar geçmişleri silinmiş ve sadece geleceğe odaklandırılmıştır. Bilim adamları tarafından yapılan bu işlem belli bir yaşa gelmiş her gence uygulanıyordu. Yapılan işlemin nedeni ise dünyada yaşanan kötü olayların ve bir çok şeyin hatırlanmaması gerekçesiydi. Zira korkunç bir geçmişe sahip olan dünya yaşanan olaylardan dolayı insanları suç işlemeye teşvik ediyordu. Bu işlemden geçmeyen ve geçmişini hatırlayan tek insan The Giver adındaki bir adamdı. Sırrı gizlemeye yemin etmişti fakat yakın zamanda dükkanında işe giren Jonas adlı 12 yaşındaki çocuk geçmişi araştırmaya ve Giver'dan tüm gerçeği öğrenmeye başlayacaktı. Duyduklarıyla adeta şoka girecek olan küçük çocuk kendi içinde büyük bir kaosa sürüklenmeye başlayacaktır. İyi seyirler.

Jean Reno hayranları ve duygusal film izlemeyi sevenler için izlemeye değer bir film olan Avis de Mistral filminde; Babaları tarafından küçük yaşta terk edilen Lea, Adrian ve en küçük kardeşleri Theo, babalarından nefret eden büyük babaları Provence ile birlikte yaşamaktadır. Her ne kadar terk edilmiş olsalar da bazen babalarını çok özleyen üç kardeş, büyük babalarıyla hiç anlaşamıyor hatta en ufak bir problemde sürekli kavga ediyorlardı. Aralarındaki bu zıtlaşmaya son vermek için çocuklara sormadan bir tatil planı hazırlayan büyük baba Provence, üç kardeşi ikna etmekte yine zorluk çekecekti. Zira bu yaz tatilinde başka planları olan Lea, Adrian ve Theo, zorunlu olarak gidecekleri tatilde başka bir plan yaparak başlarını belaya sokacaklardır.

Parlak bir geleceğe ve iyi bir nişanlıya sahip olan Sally, yakın zamanda hamile kalmıştı. Nişanlısı ile evlilik hazırlıkları yapan Sally, kısa bir süre sonra Avusturalya'ya taşınmayı planlıyordu. Son iş gününde yine her zaman kullandığı metro hattındaki tek trene binen genç kadın, kendini bilmez, densiz bir adamla kalan tek koltuk için kavga etmeye başladı. Carl, adındaki bu adam evli ve güzel bir eşe sahipti. Aralarında olan küçük kavgadan sonra Sally'le tekrar görüşmeye ve koyu bir muhabbet kurmaya başlayacak olan genç adam, arlarında olan çekime karşı koyamayacak ve ne pahasına olursa olsun Sally'le bir aşk yaşamaya başlayacaktı. İhanet ve İntikamın bir arada olduğu 7.39 Treni filmini izlemenizi tavsiye ederiz. İyi seyirler.