Kosova’da yaşanan iç savaş halkın aç ve susuz kalmasına neden olmuştur. Bir grup işçi ise bu duruma çare bulması için ülkenin merkezine gönderilir. Buldukları küçük kuyular ile su ihtiyacını karşılayan işçiler halka da bu suyu dağıtmaya başlayacaktır. Anacak bir süre sonra tankerlere dolmakta zorluk çeken suyu kuyuda bir şeylerin engellediği anlaşılır. Bir ceset çok uzun süre önce bazı kişiler tarafından buraya yerleştirmiş ve bir süredir kullandıkları suyu zehirlemeye başlamıştır. Tüm halkın hastalık kapmasından korkan ve bu duruma biran önce çözüm bulmaya çalışacak olan işçiler başlarının belaya girmemesi için de ellerinden geleni yapacaklardır.

Uzun bir aradan sonra film camiasına geri dönen Denys Arcand, Güzelliğin Hanedanı (Le règne de la beauté) filmi ile yeni bir başlangıç yaparak izleyicilerini sevindirdi. Karmaşık bir dram konusu olan filmde yoğun bir iş hayatı olan mimarın yaşamı anlatılıyor. Bir yerlere gelmek için çalışmak zorunda olan mimar, günün birinde zengin ve bir o kadar güzel bir kadına aşık olur. Ancak aralarındaki duygular imkansızdır. Zira zengin kadın evli ve psikolojik sorunlara sahip bir kadındır. Fakat aşk için tüm engelleri göz ardı edecek olan bu mimar hem kariyerinde hemde kendi içinde zorlu bir sınavdan geçecektir. İyi Seyirler.

Hayata farklı çerçevelerden bakan ve aslında yaşam bir sıfırdan ibaret olduğuna inanan başarılı yönetmen Terry Gilliam, teorilerine ve inançlarına göre Sıfır Teorisi filminin yönetmenliğini üstlenmiştir. Filmde, asosyal bir ortamda büyüyen ve iletişim duygularını geliştirememiş olan Qohen başarılı bir hacker’dır. Bilgisayar konusunda her şeyi bilen genç adam, aslında her şeyin bir yokluktan, sıfırdan ibaret olduğuna inanan bir topluluğa katılır. Burada bambaşka bir macera yaşayacak olan Qohen, git gide aslında gerçekten her şeyin bir sıfırdan ibaret olduğunu görecek ve inanılmaz olaylara tanık olacaktır.